Advertisement
Dark Mode Light Mode

Yapı mı, Yönetim mi? | Turkish Style

Bazılarınız kızacak şimdi… Bazılarınız “Helal olsun, adam cesur konuşuyor!” diyecek. Ama gerçekleri konuşmazsak, ne biz Fenerbahçeliyiz, ne de Fenerbahçe, Fenerbahçe.

2018’e dönelim. Ali Koç başkan seçildiğinde hepimiz nasıl hayaller kurduk, hatırlıyor musunuz? Dedik ki: “İşte kurtarıcı!” Dedik ki: “Bu adam Fenerbahçe’yi uçuracak!” Uçurduk mu? Evet, uçurduk… ama yere çakıldık! Rakipler stadımıza geliyor, bizi sahada paketliyor, otobüslerine binip keyifle evlerine dönüyorlar. Böyle bir “çağ atladık” işte.

Altı yıl geçti. Sıfır kupa, sıfır başarı, sıfır vizyon. Ama mazeret bol: “Yapı.” Neymiş efendim, yapı bizi engelliyormuş. Yapı mı sana Slimani’yi, Frey’i, Benzia’yı, Zajc’ı, Rossi’yi aldırdı? Yapı mı sana Erol Bulut’u, Cocu’yu, Pereira’yı teknik direktör diye getirdi?

Rakipler Osimhen’i getiriyor, Icardi’yi getiriyor, Sanchez’i getiriyor. Biz? Ya kariyerinin son demlerinde futbolu bırakmaya hazırlananları kurtarıcı diye alıyoruz ya da “El Nesyri” gibi futbolcularla kumar oynuyoruz. Sonuç? Fenerbahçe gibi bir dev kulüp, plansızlığın, vizyonsuzluğun kurbanı.

Altyapı desen, o da yok. Şansa bir Arda Güler çıkmış, onu da Gençlerbirliği’nden aldık. Plan yok, proje yok, sistem yok. Fenerbahçe artık kendi futbolcusunu yetiştiremeyen bir kulüp. Şaka gibi ama gerçek.

Skandalları unutmayalım… Hollanda’da bir garaja gönderilen paralar mesela. Derneklerden birinde Genel sekreterlik yaptığım dönemde neler gördük, neler duyduk, anlatmaya kalksam roman olur. Ama susuyoruz, çünkü Fenerbahçe’mizi koruma adına. Lakin yeter artık! Mesela Fenerbahçe gibi bir kulüp takımın avrupa maçları için, lojistik ve güvenlik işlerini nasıl olur da ne olduğu belirsiz adamlara, şirketlere teslim eder yahu? Kim karar verir buna? Bunu bana biri açıklayabilir mi? Bunun gibi daha neler var neler.. Bize de mi menü? Evet size de menü! Ondan sonra, her fırsatta “Galatasaray” demeye gelince mangalda kül bırakmıyorlar. Galatasaray şöyle yaptı, böyle dedi… Kardeşim, Galatasaray’a bakmayı bırakın artık! Sen önce bir aynaya bak.  İğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batır dememiş boşuna atalarımız! Fenerbahçe’nin başarısızlığının sebebi Galatasaray değil, bunların vizyonsuzluğu. Rakiplerimiz hedeflerini gerçekleştirirken, bunlar ne yapıyor? “Galatasaray şunu dedi” deyip duruyor.

Sevgili Fenerbahçeliler, uyanmanın vakti geldi de geçiyor. Ali Koç ve yönetiminin bu kulübü yönetemediği ortada. Başarı? Bu yönetimle asla. Hatalarını kabul edecekler mi? Hayır. Ama biz taraftar olarak susmaya devam edersek, o statta “Fenerbahçe Cumhuriyeti” diyen sesler de bir gün susar.

Fenerbahçe’nin kurtuluşu, bu yönetimden kurtulmakla başlar. Gerçek budur.

Dipnot: Bu yazının yine bir hüsrandan sonra yazılmış olması bir tesadüf mü?

Previous Post

De halve maan op je jas

Next Post

2024: Het Jaar van Grote Verwachtingen, Kleine Overwinningen